25 Kasım 2009 Çarşamba

GAP TURU - 2

HasanKeyf

Diyarbakır'dan sonra Hasankeyf'e doğru yola koyulduk. Tur rehberimiz yolda bizi indiğimizde etrafımızı saracak olan çocuklara karşı dikkatli olmamız için uyardı. Tam da anlattığı gibi otobüsten iner inmez etrafımızı 10'dan fazla çocuk biranda sarıyor ve "size buranın tarihini anlatayım mı abla?" diye kabul ettirene kadar peşinizden ayrılmıyorlar. Ve sanki 23 Nisan'da şiir okurcasına arada derin nefesler alarak Hasankeyf'in tarihini bir çırpıda anlatıveriyor:))
ILISU Barajı projesi ile sular altında kalacağı zaman tanıdık birçoğumuz Hasankeyf'i (şahsen ben öyle duydum)
Önceleri Mardin'in ilçesi durumundayken Batman'ın il olmasının ardından Batman'a bağlanmış. Sular altında kalmaması için yapılan tüm çalışmalar 2003 yılında buranın SIT alanı ilan edilmesi ile sonuçlanmış. Ama bu biryandan da bölgenin gelişmesini engellemiş ve zamanla nüfusta gerilemiş. Bize yine bölge halkı çocuklarından İbrahim Kale'yi gezdirerek tarihinden bahsetti , ileride Makine mühendisi olmak istediğini dile getirdi. Bu dileğini bir gün gerçekleştireceğine gönülden inanarak ve teşekkür ederek oradan ayrıldık ve Midyat'a doğru yola çıktık.












Midyat

İlk önce "Bir Bulut Olsam" Dizisinin çekildiği eve gittik. Diziyi hiç seyretmediğim için ev tanıdık gelmiyor ama eve bayılıyorum çok güzel bir ev. Asmalı Konak'ın bir boy küçüğü :) Çatısından tüm Midyat'a kuşbakışı bakabiliyorsunuz. Aslında görüntü hep aynı taş konaklar ,evler , uzun çan kuleleri... Mimarisinin dışında asıl önemli özelliği telkari yapımı ile uğraşıyor olmaları. bilmeyenleriniz için telkari nedir biraz açıklayayım. Telkari tel ile yapılan sanata verilen isimdir. Burada tel gümüşten yapılmıştır, çok güzel broşlar, bileklikler,küpeler ve ufak süsler yapıyorlar. Gerçekten çok emek isteyen bir sanat ve Trabzon'a nazaran burada fiyatlar daha uygun.
Yanlız itiraf etmeliyim ki Midyat'ı sevemedim :( Çarşısında verilen yarım saatlik molada ne yapacağımızı , nereye oturacağımızı bilemedik , halk okadar pisti ki (ellerini yerde ki su birikintilerinde yıkıyorlardı!!) hiçbirşeyin tadına bakamadan öylece meydanda bir saksı üzerinde sürenin dolmasını bekledik...











8 Kasım 2009 Pazar

Tiyatro sezonu açıldı..

Bu hafta çok güzel iki oyun ile yeni tiyatro sezonumu açtım :)

Bir tanesi Haluk Bilginer'in ve 4 Soykarının (Evrim , Selen ,Zeynep ve Tuğçe) sahnelediği 7(şekspir müzikali)
Shakespeare'ın hayatının 7 evresinin kendi eserlerinden alıntılarla oldukça keyifli bir şekilde anlatıldığı bu müzikali görmenizi tavsiye ederim. Her zaman ki gibi kapalı gişe oynuyor aylık biletler satışa sunulur sunulmaz almanızda fayda var. Özellikle soykarıların performanslarına ve 3.evreye(aşk) bayıldım.

Ayrıntılı bilgi ve bilet almak için http://www.oyunatolyesi.com/ sitesini ziyaret etmelisiniz.

"Bütün dünya bir sahnedir ve kadın erkek ancak birer oyuncu"

Diğer oyun ise Akbank Sanat'ta Yeni KTiyatronun sergilediği "Şeylerin Şekli" adlı oyun.
Sanatın ne kadar ileriye gidebileceğini , bir çizgisi olup olmayacağını sorgulayan ,sorgulatan çok çok başarılı bir oyun. Oyun 1 saat 40 dk aralıksız sürüyor ama inanın o zaman nasıl geçiyor anlamıyorsunuz bile. Üstelik oyunda daha önce hiçbir oyunda karşılaşmadığım farklı bir akış var , ne olduğunu söyleyemem ,sürpriz :)
merak edenler http://www.akbanksanat.com/web/147-6116-1-1/akbank_sanat/tiyatrolar/yeni_kusak_tiyatro_etkinlik/seylerin_sekli sitesinden detay bilgi alabilirler.

E daha ne duruyorsunuz haydi tiyatroya.... :))))

1 Kasım 2009 Pazar

Pamuk gibi bir kaçamak

Bu hafta sonu yine uzun zamandır ağzımın suları akarak fotoğraflarına baktığım Güral Spanca 'ya gittik. Tek kelime ile harika bir tatildi ve tadı damağımda kaldı 2 gün kesinlikle yetmiyor :( Otelin çalışanlarından mimarisine herşeyine bayıldım. Tüm çalışanları çok güleryüzlü ve size aileden biri gibi davranıyor, her konuda anında yardımcı oluyorlar. Bayram nedeniyle bu hafta sonu oldukça kalabalık olduğu için masaj için geç saatlere randevu alabildik. En iyisi gitmeden önce randevuları almakmış. Hiç masaj/bakım vs.. yaptırmasanız bile tüm gün (08:00-21:00) spa havuzu,saunalar,şok duşlar,hamam,sıcak taş yatakları,havuzdan faydalanarakta oldukça rahatlamanız mümkün. ilk gün Türk hamamı terapisi(Kese&Köpük masajı) , ikinci gün de Bali masajı yaptırdım. Otelden ayrılırken pamuk gibi yumuşacıktım ve mis gibi kokuyordum. Yaşasın temizlik ,yaşasın MASAJ!! Ayrıca sabah kahvaltısı ve akşam yemeklerinde açık büfe oldukça zengin öyleki akşam yiyorsunuz sabaha acıkmadan kahvaltı başlıyor yine kendinizi alamıyor tıka basa yiyorsunuz yine onları eritemeden akşam üzeri çay saati başlıyor(16:00-17:00) bir sürü tatlı tuzlu kurabiye ve sınırsız çay kahve servis ediliyor. Yani anlayacağınız ye-iç-yat rahatla tatilinin ta kendisi:)) Yılın neredeyse tamamını sitresli bir şekilde çalışarak geçirenlere şiddetle tavsiye ediyorum. Detaylı bilgi için
http://www.guralsapanca.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Yağmur hiç durmadığı için çevre fotoğrafları çekmek nasip olmadı :(
















29 Ekim kutlamaları

Bayrak asmaların,
Marşlar söylemenin,
Atatürkü anmanın ,
Cumhuriyetimizi sahiplenmenin
bir şova dönüşmemesi ve tek bir günle sınırlı kalmaması dileğiyle..
Cumhuriyetimizin 86.yılı kutlu olsun!!


























;;

Template by:
Free Blog Templates